Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:
Buharî, Ezan 62 ; Müslim, Salât 186, (467) ; Muvatta, Cemâ' at 13, ( 1,134) ; Ebu Dâvud, Salât 127, (794, 795) ; Nesâî, İmâmet 35, (2, 94) ; Tirmizî, Salât 175, (236)."Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden kim halka namaz kıldırırsa namazı(kısa) tutsun. Zira cemaatte zayıf, sakat, hasta ve ihtiyaç sahibi vardır. Müstakil kılınca dilediği kadar uzatsın."
Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
Buharî, Ezan 65; Müslim, Salât 189, (469, 470), 196, (473); Tirmizî,Salât 175, (237), 276, (376); Nesâî, İmâmet 35, (2,94-95)."Ben, uzun tutmak arzusuyla namaza başlarım. (Namazı kıldırırken) bir çocuk ağlaması kulağıma gelir, çocuğun ağlamasından annesinin duyacağı elemi bildiğim için namazı uzatmaktan vazgeçerim."
Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:
Buharî, Ezân 60, 63, 66, 74 ; Müslim, Salât 178, (465) ; Ebu Dâvud, Salât 127, (790,791, 793) ; Nesâî, İmâmet 39, 41 (2, 97-98) ; İftitâh 63, 70, (2, 168, 172)."Muaz İbnu Cebel (radıyallahu anh) Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'la birlikte namaz kılar, sonra gelir, kavmine imamlık yapardı. Bir gece Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'la birlikte yatsıyı kıldı. Sonra kavmine geldi ve onlara imamlık yaptı ve Bakara suresiyle kıraate başladı. Bir adam cemaatten ayrılarak selam verdi. Namazını tek başına kılarak çekip gitti. Adama:
"Ey falan, nifak mı çıkarıyorsun? '' dediler. Adam:
"Vallahi hayır, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'a gidip (Mu 'âz 'ın yaptığını) haber vereceğim '' dedi.
Yanına varıp:
"Ey Allah 'ın Resûlü, biz sulama devesi besleyen insanlarız. Gündüz çalışırız. Muâz sizinle yatsıyı kıldı. Sonra bize gelip Bakara sûresi ile namaz kıldırmaya başladı '' dedi.
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Mu'âz'a yönelerek:
"Ey Mu'âz, sen fitneci misin? Veşşemsi ve duhâhâ'yı, Vedduhâ'yı, Velleyli izâ yağşa'yı, Sebbeha's-me Rabbeke'l-a'lâ'yı oku" buyurdu. "