بســـم الله الرحمن الرحيم
Bu âyet niçin
sıkıntıyı kaldırmak için okunuyor?
Konu hakkında soru soran
kimsenin şu sözüne gelince;
"Bu duanın okunması
niçin sıkıntıyı kaldırmayı gerekli kılmıştı?"
Bu böyledir. Çünkü
sıkıntıyı Allah'tan başka kaldıracak hiçbir güç yoktur. Şu âyetlerde, bunun
gerekçesi açıklanmıştır:
"Eğer Allah sana bir
zarar dokundurursa onu, yine O'ndan başka kaldıracak yoktur ve eğer sana bir
hayır dilerse, O'nun lütfunu geri çevirecek de yoktur." (Yunus, 10/107)
Öte yandan günahlar zora,
sıkıntıya düşmenin nedenidir.
"İstiğfar etmek"
(Allah'tan mağfiret dileme) ise bu nedenleri ortadan kaldırır.
Örnek:
"Sen aralarında
bulundukça Allah onlara azap edecek değildi ve onlar istiğfar ederlerken de
Allah onlara azab edecek değildi." (Enfâl,
8/33)
Yüce Allah bu âyette
"istiğfar" edenlere azab etmeyeceğini bildirmektedir. Konuya ilişkin
olarak hadiste de şöyle buyurulmuştur:
"Kim
istiğfarı çok yaparsa Allah, içine düştüğü her türlü sıkıntıdan dolayı ona bir
kurtuluş, her darlıktan bir çıkış yolu nasip eder. Ve hiç hesaplamadığı yerden
onu rızıklandırır."
(Zayıf
olduğu tesbit edilen bu hadisi Ahmed ve Hâkim kaydetmiştir. Ayrıca tahriri için
bkz: Beyhâkî, Şu'ab'ul-İman, H. No 636)
Öte
yandan Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
"Başınıza gelen herhangi bir felâket, kendi ellerinizin yaptığı
işler yüzündendir. Allah işlediklerinizin bir çoğunu affeder." (Şûra, 42/30)
Hz. Yunus'un duâsındaki:
"
إِنِّي
كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ İnnî kuntu minezzalimin - Ben
zalimlerden oldum-" sözü günahı "itiraf" olduğu gibi, aynı zamanda
"istiğfar" dır. Çünkü bu "itiraf" "mağfiret istemeyi kapsayan
bir itiraf" tır.
"
لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنتَ Lâ ilahe illa ente -senden başka ibadete
layık ilâh yoktur-" ifadesi ise "Ulûhiyetin Tevhidini
(birliğini)" gerçekleştirmektir.
Çünkü Allah'ın
dilemesinden başka hiçbir şey hayrı gerekli kılamaz.
Nitekim:
"Allah'ın dilediği
oldu, dilemediği olmadı" sözü bir yasadır.
Kulu bu hayra ulaşmaktan
engelleyen ise onun günahıdır.
Zira insanın gücü dışında
vuku bulan her şey, kulların işlerinden olsa bile, Allah'ın kaderiyle
olmaktadır.
Ne var ki Allah,
emredileni yapmayı, sakıncalı olandan kaçmayı kurtuluş ve mutluluk için bir
neden kılmıştır.
Bu yüzden;
- Tevhidin şehâdeti bütün hayırların kapısını açar;
- Günahlardan istiğfar da kötülüklerin kapısını
kapatır.
dua ve tevhid
Bu âyet niçin
sıkıntıyı kaldırmak için okunuyor?
Konu hakkında soru soran
kimsenin şu sözüne gelince;
"Bu duanın okunması
niçin sıkıntıyı kaldırmayı gerekli kılmıştı?"
Bu böyledir. Çünkü
sıkıntıyı Allah'tan başka kaldıracak hiçbir güç yoktur. Şu âyetlerde, bunun
gerekçesi açıklanmıştır:
"Eğer Allah sana bir
zarar dokundurursa onu, yine O'ndan başka kaldıracak yoktur ve eğer sana bir
hayır dilerse, O'nun lütfunu geri çevirecek de yoktur." (Yunus, 10/107)
Öte yandan günahlar zora,
sıkıntıya düşmenin nedenidir.
"İstiğfar etmek"
(Allah'tan mağfiret dileme) ise bu nedenleri ortadan kaldırır.
Örnek:
"Sen aralarında
bulundukça Allah onlara azap edecek değildi ve onlar istiğfar ederlerken de
Allah onlara azab edecek değildi." (Enfâl,
8/33)
Yüce Allah bu âyette
"istiğfar" edenlere azab etmeyeceğini bildirmektedir. Konuya ilişkin
olarak hadiste de şöyle buyurulmuştur:
"Kim
istiğfarı çok yaparsa Allah, içine düştüğü her türlü sıkıntıdan dolayı ona bir
kurtuluş, her darlıktan bir çıkış yolu nasip eder. Ve hiç hesaplamadığı yerden
onu rızıklandırır."
(Zayıf
olduğu tesbit edilen bu hadisi Ahmed ve Hâkim kaydetmiştir. Ayrıca tahriri için
bkz: Beyhâkî, Şu'ab'ul-İman, H. No 636)
Öte
yandan Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
"Başınıza gelen herhangi bir felâket, kendi ellerinizin yaptığı
işler yüzündendir. Allah işlediklerinizin bir çoğunu affeder." (Şûra, 42/30)
Hz. Yunus'un duâsındaki:
"
إِنِّي
كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ İnnî kuntu minezzalimin - Ben
zalimlerden oldum-" sözü günahı "itiraf" olduğu gibi, aynı zamanda
"istiğfar" dır. Çünkü bu "itiraf" "mağfiret istemeyi kapsayan
bir itiraf" tır.
"
لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنتَ Lâ ilahe illa ente -senden başka ibadete
layık ilâh yoktur-" ifadesi ise "Ulûhiyetin Tevhidini
(birliğini)" gerçekleştirmektir.
Çünkü Allah'ın
dilemesinden başka hiçbir şey hayrı gerekli kılamaz.
Nitekim:
"Allah'ın dilediği
oldu, dilemediği olmadı" sözü bir yasadır.
Kulu bu hayra ulaşmaktan
engelleyen ise onun günahıdır.
Zira insanın gücü dışında
vuku bulan her şey, kulların işlerinden olsa bile, Allah'ın kaderiyle
olmaktadır.
Ne var ki Allah,
emredileni yapmayı, sakıncalı olandan kaçmayı kurtuluş ve mutluluk için bir
neden kılmıştır.
Bu yüzden;
- Tevhidin şehâdeti bütün hayırların kapısını açar;
- Günahlardan istiğfar da kötülüklerin kapısını
kapatır.
dua ve tevhid