itikadımız odur ki;
IMAN
iman dille söylemek, kalbden bilme, esaslara göre amel etmektir.
iman: taatla artar, isyanla da eksilir.
iman: bilgi ile kuvvetlenir, cehaletle de zayıflar.
iman; yice Hakkın verdiği başarı ile de, yerinde sabit kalır.
Aziz Celil Allah cc. şöyle buyurdu.
bir şeyin artması caiz olduguna göre; o şeyin azalması da caiz olur.
şu ayet-i kerimelerde aynı manaya delalet ederler:
enfal 2 meali.
...kendilerine kitap verilenler iyice inansın; iman edenlerin imanı artsın...
müddesir 31 meali
Allah kendilerinden razı olsun; ibni abbas ve ebu hureyreden gelen rivayetlerde vardır. onlar demişlerdir ki:
-iman artar ve eksilir...
bunlardan başka rivayetler de vardır; onların burada şerhi yapılacak olsa uzar.
eş'ariyye mensubları, imanın artıp eksilmesini inkar etmektedirler.
iman sözlükte şu manayadır: tasdik edilecek şeylerin nelerden ibaret olduğunu bilerek kalbin tasdikidir, yani, doğrulamaktır.
iman, şeriatte şu manayadır: tasdik. Bu tasdik ise şunlar için olacaktır: Allah'ı, sıfatlarını ..
bunlarla beraber, yapılması gerekli olan taatleri yapmak, nafileleri yerine getirmek, hatalardan ve isyanlardan da kaçınmak..
iman için şöyle denmesi de caizdir: din, şeriat, millet..
çünki din şunlardır: haram olan işleri bırakma sakıncalı işleri terketmek sureti ile taat yoluna girmek, böyle bir şey de imanın sıfatıdır.
ISLAM
islama gelince, bu da iman cümlesindendir. her iman, islam sayılır; ama her islam, iman sayılmaz.
çünki islam şu manayadır: teslim olup boyun eğmek.. her mü'min olan da, Allahın emrine boyun eğip teslim olmuştur. ne var ki, her müslüman, Allaha tam inanan bir mü'min değildir. zira kılıç yolu ile islam olmuş olabilir.
iman bir çok isimlerden alınıp bir araya getirilmiştir. mesela; sözlerden, işlerden.. hatta tüm taatleri özünde toplar.
islam kalben inandıktan sonra sonra kelime-i şehadet getirmek ve islamın şartı sayılan beş tane şeyi yapmaktır. (şehadet, namaz,oruç,zekat,hac)
imam ahmed ibni hanbelin anlattıgına göre: iman, islamdan başkadır. bunu, ibni ömer ra. de gelen bir hadisi şerife dayanarak söylemiştir. ibni ömer, babasından şöyle duyduğunu anlatmıştır.
bir başka rivayette ise, resulüllah sas. efendimizin şöyle buyurduğu anlatılmıştır.
Alıntı
- o cibril idi, din işlerinizi size öğretmeye geldi. daha önce bana geldiği surette gelmiş olsaydı, kendisini tanırdım, ancak bu surette gelişini bilemedim.
cibril aleyhisselam iki sualle iman ile islam arasını ayırdı. buna göre resulüllah sas. efendimiz dahi ,sorulan her iki suale de ayrı ayrı değişik cevab verdi.
iş bu manadan ötürüdür ki; imam ahmed ibni hanbel, iman ve islamın ayrı ayrı mana taşıdıkları kanaatine vardı. imam ahmed ibni hanbel, ayrıca bir arab köylüsü sebebi ile gelen hadisi şerif yolundan da aynı kanaate varmıştır. şöyle olmuştu:
anlatılacak ayeti kerime dahi, imam ahmed ibni hanbeli aynı kanaate vardırmıştır.
hücürat 14 meali[quote]
IMAN
iman dille söylemek, kalbden bilme, esaslara göre amel etmektir.
iman: taatla artar, isyanla da eksilir.
iman: bilgi ile kuvvetlenir, cehaletle de zayıflar.
iman; yice Hakkın verdiği başarı ile de, yerinde sabit kalır.
Aziz Celil Allah cc. şöyle buyurdu.
Tevbe 124 meali.Ne zaman bir sure indirilse içlerinden biri, "Bu hanginizin imanını artırdı?" diye konuşur. İmanı olanların imanını artırmıştır. İşte sevinip duruyorlar!
bir şeyin artması caiz olduguna göre; o şeyin azalması da caiz olur.
şu ayet-i kerimelerde aynı manaya delalet ederler:
Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığında kalpleri ürperir; kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanları ziyadeleşir; bir de yalnızca Rablerine tevekkül ederler.
enfal 2 meali.
...kendilerine kitap verilenler iyice inansın; iman edenlerin imanı artsın...
müddesir 31 meali
Allah kendilerinden razı olsun; ibni abbas ve ebu hureyreden gelen rivayetlerde vardır. onlar demişlerdir ki:
-iman artar ve eksilir...
bunlardan başka rivayetler de vardır; onların burada şerhi yapılacak olsa uzar.
eş'ariyye mensubları, imanın artıp eksilmesini inkar etmektedirler.
iman sözlükte şu manayadır: tasdik edilecek şeylerin nelerden ibaret olduğunu bilerek kalbin tasdikidir, yani, doğrulamaktır.
iman, şeriatte şu manayadır: tasdik. Bu tasdik ise şunlar için olacaktır: Allah'ı, sıfatlarını ..
bunlarla beraber, yapılması gerekli olan taatleri yapmak, nafileleri yerine getirmek, hatalardan ve isyanlardan da kaçınmak..
iman için şöyle denmesi de caizdir: din, şeriat, millet..
çünki din şunlardır: haram olan işleri bırakma sakıncalı işleri terketmek sureti ile taat yoluna girmek, böyle bir şey de imanın sıfatıdır.
ISLAM
islama gelince, bu da iman cümlesindendir. her iman, islam sayılır; ama her islam, iman sayılmaz.
çünki islam şu manayadır: teslim olup boyun eğmek.. her mü'min olan da, Allahın emrine boyun eğip teslim olmuştur. ne var ki, her müslüman, Allaha tam inanan bir mü'min değildir. zira kılıç yolu ile islam olmuş olabilir.
iman bir çok isimlerden alınıp bir araya getirilmiştir. mesela; sözlerden, işlerden.. hatta tüm taatleri özünde toplar.
islam kalben inandıktan sonra sonra kelime-i şehadet getirmek ve islamın şartı sayılan beş tane şeyi yapmaktır. (şehadet, namaz,oruç,zekat,hac)
imam ahmed ibni hanbelin anlattıgına göre: iman, islamdan başkadır. bunu, ibni ömer ra. de gelen bir hadisi şerife dayanarak söylemiştir. ibni ömer, babasından şöyle duyduğunu anlatmıştır.
Ömer b. Hattab'tan ra.:
Rasûlullah sas. ile beraber otururken, yanımıza bir adam çıkageldi, elbisesi bembeyaz ve saçı simsiyahtı. Üzerinde yolculuk alâmeti yoktu ve kendisini bizden hiç kimse tanımıyordu. Bu kişi geldi ve Allah'ın Peygamberine yakın bir şekilde oturdu, dizlerini onun dizlerine yaklaştırdı, ellerini de dizlerine koydu. Sonra şöyle dedi:
'Ey Muhammed! Bana İslâm'ı tanıt, İslâm nedir?' Rasûlullah buyurdu ki:
"İslâm; senin Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in de Allah Rasûlü olduğuna şehadet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Ramazan orucunu tutman ve gitmeye gücün yeterse Kutsal Mâbed (Kâbe)de hac yapmandır."
O kişi: 'Doğru söyledin' dedi.
Biz şaşırdık, hem soru soruyor, hem de tasdik ediyordu. Sonra dedi ki:
'Bana Iman'ı tanıt!'
Rasûluilah şöyle buyurdu:
"îman; Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe ve hayır-şer yönüyle bütün kadere inanmandir". bunun için de: 'Doğru söyledin' dedi.
'Bana İhsan'ı tanıt, İhsan nedir?'
"İhsan; Allah'ı görür gibi (şuurlu bir şekilde) ibadet etmendir, Gerçekte sen Allah'ı görmüyorsan da (unutma,) O seni görüyor."
'Bana o önemli zamanı/kıyameti tanıt!'
"Sorulan kişi (bu konu da) sorandan fazla bir şey bilmiyor." O tekrar:
'O hâlde alâmetlerini/işaretlerini tanıt!' deyince Rasûluilah şöyle buyurdu:
"Cariyenin hanım efendisini doğurduğu, yalın ayak, üstü çıplak (fakir) koyun çobanlarının bina yaptırmada yarışacak (kadar zengin oldukları vakit, kıyameti bekle!) "
Hz. Ömer dedi ki:
'O kişi bir müddet durdu ve sonra da kalktı, gitti. Rasûluilah bana (döndü ve) şöyle dedi:
"Ey Ömer, soru soran kimdi, bildin mi?" Ben de:
'Allah ve Rasûlü daha iyi bilir,' dedim. Bunun üzerine Rasûluilah şöyle buyurdu:
"O Cebrail'di ve size dininizin (esaslarını) öğretmek için geldi...'"
bir başka rivayette ise, resulüllah sas. efendimizin şöyle buyurduğu anlatılmıştır.
Alıntı
- o cibril idi, din işlerinizi size öğretmeye geldi. daha önce bana geldiği surette gelmiş olsaydı, kendisini tanırdım, ancak bu surette gelişini bilemedim.
cibril aleyhisselam iki sualle iman ile islam arasını ayırdı. buna göre resulüllah sas. efendimiz dahi ,sorulan her iki suale de ayrı ayrı değişik cevab verdi.
iş bu manadan ötürüdür ki; imam ahmed ibni hanbel, iman ve islamın ayrı ayrı mana taşıdıkları kanaatine vardı. imam ahmed ibni hanbel, ayrıca bir arab köylüsü sebebi ile gelen hadisi şerif yolundan da aynı kanaate varmıştır. şöyle olmuştu:
resulüllah sas. efendimize bir arab köylüsü, bir şey dagıtma sırasında şöyle dedi:
-ya resulüllah, ona verdin bana vrmedin.
resulüllah sas. efendimiz şöyle buyurdu:
-ama o, mü'mindir.
arab köylüsü şöyle dedi:
-ama ben de mü'minim.
resulüllah sas. efendimiz şöyle buyurdu:
-veya müslümansın
anlatılacak ayeti kerime dahi, imam ahmed ibni hanbeli aynı kanaate vardırmıştır.
Bedeviler: "İman ettik." dediler. De ki: "Siz iman etmediniz. Ancak 'Müslüman' olduk deyin. İman sizin kalplerinize henüz girmemiştir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp ettiklerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir."
hücürat 14 meali[quote]