- Rüveyda, Sümeyye, Abdurrahman annem sizi çağırıyor. Haydi sofraya…..
Ahmed’in sesiydi bu. Çocuklar dışarıda oyuna dalmışlar, zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişlerdi bile. Hemen oynamayı bırakıp koşa koşa eve geldiler. Doğru sofraya koştular. Tam oturup sofra bezini üzerlerine çekmişlerdi ki Ahmed’in annesinin sesini duydular:
- Aaa olmadı ama…..
- Niye olmadı anne? Dedi Rüveyda. Annesi şöyle cevap verdi:
- Hani on sevabı almadınız. Sen ve arkadaşları
Rüveyda ve Sümeyye lavaboya doğru koşarken Abdurrahman:
- Teyzeciğim ne on sevabı? Diye merakla sordu.
- Teyzesinin bir tanesi sen peygamberimizin adını biliyor musun?
- Tabi biliyorum, annem öğretti. Hz Muhammed Mustafa.
- Aferin sana. İşte peygamberimiz bize “Kim yemekten önce ellerini yıkarsa bir hasene yani on sevap, yemekten sonra tekrar yıkarsa iki hasene yani yirmi sevaptır.” Diye müjde vermiştir. Bu aynı zamanda onun sünneti olup emrine uyanlar da onun sevdiği kimselerden olurlar.
Abdurrahman çok sevindi, gidip ellerini yıkadı. Yemekten sonra da herkesten önce kalkıp sevinçle lavaboya koşarken bağırıyordu.
- Hadi kim önce yirmi sevap kazanacak?