Hatice hikaye kitabını karıştırırken birden ilginç bir hikayeyle karşılaştı ve okumaya başladı.
Bir gün mü’minin yani allah’a inanıp onun emirlerine göre yaşamaya çalışan kişinin şeytanı ile kafirin, yani allah’a inanmayan insanın şeytanı karşılaşmışlar. Mü’minin şeytanı kirli, pasaklı, zayıf mı zayıf, açlıktan neredeyse ayakta zor duracak şekilde perişan bir haldeymiş. Kafirin şeytanı ise temiz, güçlü ve çok bakımlıymış.
Mü’minin şeytanına bakan, kafirin şeytanı onu pek cılız ve kirli görünce sormuş:
- Canım kardeşim nedir bu halin? Ne kadar kötü ve güçsüz görünüyorsun. Püf desem yere yığılacaksın. Vah vah. Seni bu hallere kim düşürdü?
Mü’minin şeytanı şöyle cevap vermiş:
- Sorma kardeşim! Vah benim başıma gelene. Öyle bir çocuğa düştüm ki yemek yerken “bismillah” diyor o yiyor ben aç kalıyorum. Su içerken “bismillah diyor, o içiyor ben susuz kalıyorum. Banyoya girerken, elini yüzünü yıkarken “bismillah” diyor, o temizleniyor ben kirli kalıyorum. Giysisini giyerken, çıkarırken “bismillah” diyor, o giyiniyor ben çıplak kalıyorum. Bu çocuk hangi işe başlarsa başlasın “bismillah” diyor. Defterini açarken, evden çıkarken, eve girerken, arabaya binerken, oyun oynamaya başlarken………
Arkadaşının anlattıklarını dinleyen kafirin şeytanı kahkahalarla gülmeye başlamış:
- Ben yiyip, içip keyfime bakıyorum, demiş.
Hikayeyi okuyup bitiren Hatice:
- Bundan sonra benim şeytanımda kirli pasaklı olacak, güçsüzlükten ayakta duramayacak, ben de her tüm işlerimi yaparken “bismillah” diyeceğim, diye kendi kendine söz vermiş.
Bir gün mü’minin yani allah’a inanıp onun emirlerine göre yaşamaya çalışan kişinin şeytanı ile kafirin, yani allah’a inanmayan insanın şeytanı karşılaşmışlar. Mü’minin şeytanı kirli, pasaklı, zayıf mı zayıf, açlıktan neredeyse ayakta zor duracak şekilde perişan bir haldeymiş. Kafirin şeytanı ise temiz, güçlü ve çok bakımlıymış.
Mü’minin şeytanına bakan, kafirin şeytanı onu pek cılız ve kirli görünce sormuş:
- Canım kardeşim nedir bu halin? Ne kadar kötü ve güçsüz görünüyorsun. Püf desem yere yığılacaksın. Vah vah. Seni bu hallere kim düşürdü?
Mü’minin şeytanı şöyle cevap vermiş:
- Sorma kardeşim! Vah benim başıma gelene. Öyle bir çocuğa düştüm ki yemek yerken “bismillah” diyor o yiyor ben aç kalıyorum. Su içerken “bismillah diyor, o içiyor ben susuz kalıyorum. Banyoya girerken, elini yüzünü yıkarken “bismillah” diyor, o temizleniyor ben kirli kalıyorum. Giysisini giyerken, çıkarırken “bismillah” diyor, o giyiniyor ben çıplak kalıyorum. Bu çocuk hangi işe başlarsa başlasın “bismillah” diyor. Defterini açarken, evden çıkarken, eve girerken, arabaya binerken, oyun oynamaya başlarken………
Arkadaşının anlattıklarını dinleyen kafirin şeytanı kahkahalarla gülmeye başlamış:
- Ben yiyip, içip keyfime bakıyorum, demiş.
Hikayeyi okuyup bitiren Hatice:
- Bundan sonra benim şeytanımda kirli pasaklı olacak, güçsüzlükten ayakta duramayacak, ben de her tüm işlerimi yaparken “bismillah” diyeceğim, diye kendi kendine söz vermiş.