Hacer dedesini çok severdi. Dedesiyle sohbet etmek küçük kelime oyunları oynamak Hacer’i mutlu ediyordu. Bir gün dedesiyle yine bilmece sorma oyunu oynamak istedi. Bilmeceleri düşünürken çoraplarını da giymeye çalışıyordu. Dedesi sordu:
- Ne yapıyorsun?
- Çoraplarımı giyiyorum.
- Hayır sen giymiyorsun başkasına giydiriyorsun.
- Hayır, ben giyiyorum.
Kahvaltı yapmak için oturdular. Dedesi sordu:
- Ne yapıyorsun?
- Yumurta yiyorum, bir de çay içiyorum.
- Hayır, sen yemiyorsun ve içmiyorsun. Başkasına yedirip içiriyorsun.
- Hayır, ben yiyorum işte!
Tartışma böyle uzarken, Hacer bunun bilmece gibi bir şey olduğunu fark ederek cevabunu dedesine sordu. Dedesi şu cevabı verdi:
- Bak güzel torunum. Şeytan, cennetten kovulduğunda Allah’tan yiyecek ve giyecek istedi. Allah ona “besmelesiz yenilen içilen ve giyilen her şey senin yiyeceğin, içeceğin ve giyeceğin olsun” dedi.
Hacer dedesinden cevabı alınca hemen “Bismillahirrahmanirrahim” dedi. Dedesi Peygamber Efendimizin şu sözünü okudu:
“Bismillahirrahmanirrahim ile başlamayan her iş güdüktür, hayrı kesiktir.
- Ne yapıyorsun?
- Çoraplarımı giyiyorum.
- Hayır sen giymiyorsun başkasına giydiriyorsun.
- Hayır, ben giyiyorum.
Kahvaltı yapmak için oturdular. Dedesi sordu:
- Ne yapıyorsun?
- Yumurta yiyorum, bir de çay içiyorum.
- Hayır, sen yemiyorsun ve içmiyorsun. Başkasına yedirip içiriyorsun.
- Hayır, ben yiyorum işte!
Tartışma böyle uzarken, Hacer bunun bilmece gibi bir şey olduğunu fark ederek cevabunu dedesine sordu. Dedesi şu cevabı verdi:
- Bak güzel torunum. Şeytan, cennetten kovulduğunda Allah’tan yiyecek ve giyecek istedi. Allah ona “besmelesiz yenilen içilen ve giyilen her şey senin yiyeceğin, içeceğin ve giyeceğin olsun” dedi.
Hacer dedesinden cevabı alınca hemen “Bismillahirrahmanirrahim” dedi. Dedesi Peygamber Efendimizin şu sözünü okudu:
“Bismillahirrahmanirrahim ile başlamayan her iş güdüktür, hayrı kesiktir.