Cehennemin Ebediliği
Cehennemin ebediliği ve devamlılığı hususunda insanların sekiz görüşü vardır:
1- Oraya giren ordan bir daha ebediyyen çıkmayacaktır. Bu Harici’lerle, Mutezile’nin görüşüdür.
2- Oraya girenler, orada azab görecekler, sonra tabiatları değişecek ve kendilerinin narî (ateşsel) bir tabiatları kalacaktır. Tabiatları ile cehennemin tabiatı arasındaki uygunluk dolayısıyla cehennemden lezzet dahi alacaklardır. Bu ise vahdet-i vücut’çuların önderi olan İbnu’l-Arabî et-Taî’nin görüşüdür.
3- Cehennem ehli orada belli bir süre azap görecekler, sonra oradan çıkacaklar. Onların arkasından başka bir kavim oraya girecektir. Bu ise yahudilerin Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-e naklettikleri bir görüştür. O da onların bu kanaatlerini yalanlamıştır. Yüce Allah da bu kanaatlerinin gerçek olmadığını belirterek şöyle buyurmaktadır: "Onlar bir de: ‘Sayılı günler dışında bize ateş asla dokunmaz’ dediler. De ki: ‘Buna dair Allah’tan bir ahid mi aldınız? Allah asla ahdinden dönmez, yoksa Allah’a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz? Hayır, kim kötülük işler ve günahı kendisini çepeçevre kuşatırsa onlar cehennemliklerdir, orada ebedi kalıcıdırlar." (el-Bakara, 2/80-81)
4- Cehennemlikler oradan çıkacaklar ve o da içinde hiçbir şey olmaksızın, olduğu halde kalacaktır.
5- Hâdis (sonradan yaratılmış) olduğundan, kendi kendisine yok olacaktır. Sonradan hâdis olduğu sabit olan bir şeyin baki kalması imkânsızdır. Bu ise Cehm’in ve taraftarlarının görüşüdür. Az önceden de geçtiği üzere bu hususta cennet ile cehennem arasında da ona göre bir fark yoktur.
6- Cehennem ehlinin hareketleri son bulacak ve onlar hiçbir acı duymayan, cansız varlıklara dönüşeceklerdir. Bu da -az önce geçtiği üzere- Ebu’l-Huzeyl el-Allaf’ın görüşüdür.
7- Yüce Allah -sünnet’te varid olduğu üzere- oradan dilediği kimseleri çıkartır, sonra da dilediği kadar bir süre varlığını devam ettirir. Sonra da yok eder, çünkü O, cehennem için son bulacağı bir süre takdir etmiştir.
8- Yüce Allah oradan sünnet’te varid olduğu üzere dilediği kimseleri çıkartır. Orada kâfirler ise -Tahâvî’nin dediği şekilde- sonu gelmeyecek ve ebedi olmak üzere kalacaklardır.
Bu son iki görüş dışındaki görüşlerin batıl oldukları açıkça ortadadır.
Ehl-i sünnet’in benimsediği bu iki görüşün de delillerini tetkik edelim:
Birinci görüşü benimseyenlerin delillerinin bazıları şunlardır: Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Şöyle buyuracak: ‘Allah’ın dilediği müstesnâ olmak üzere içinde ebedi kalıcılar olarak ateş sizin barınağınızdır.’ Şüphesiz Rabbin hikmeti sonsuz olandır, herşeyi bilendir." (el-En’âm, 6/128); "Bedbaht olanlar ateştedirler. Onlar orada yüksek hırıltılarla ve inleyerek solurlar. Onlar gökler ve yer ayakta durdukça, orada ebediyyen kalıcıdırlar, Rabbinin dilediği kadarı müstesnâ. Şüphesiz Rabbin dilediğini yapandır." (Hud, 11/106-107) Bu buyruklarda sözü edilen iki istisnâdan sonra cennetlikler için sözü edilen istisna yapılmamıştır. O da Yüce Allah’ın: "Bu arkası kesilmeyen bir bağıştır." (Hud, 11/108) buyruğudur. Yüce Allah’ın: "Sonsuz devirler boyunca, içinde kalacaklar." (en-Nebe’, 78/23) buyruğu da bu görüşlerine delil gösterilmiştir.
İşte bu görüş yani cehennemin sonunun geleceği, cennetin ebedi olacağı görüşü Ömer, İbn Mes’ud, Ebu Hureyre, Ebu Said ve başkalarından da nakledilmiştir
el-aküdetül tehaviyye
Cehennemin ebediliği ve devamlılığı hususunda insanların sekiz görüşü vardır:
1- Oraya giren ordan bir daha ebediyyen çıkmayacaktır. Bu Harici’lerle, Mutezile’nin görüşüdür.
2- Oraya girenler, orada azab görecekler, sonra tabiatları değişecek ve kendilerinin narî (ateşsel) bir tabiatları kalacaktır. Tabiatları ile cehennemin tabiatı arasındaki uygunluk dolayısıyla cehennemden lezzet dahi alacaklardır. Bu ise vahdet-i vücut’çuların önderi olan İbnu’l-Arabî et-Taî’nin görüşüdür.
3- Cehennem ehli orada belli bir süre azap görecekler, sonra oradan çıkacaklar. Onların arkasından başka bir kavim oraya girecektir. Bu ise yahudilerin Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-e naklettikleri bir görüştür. O da onların bu kanaatlerini yalanlamıştır. Yüce Allah da bu kanaatlerinin gerçek olmadığını belirterek şöyle buyurmaktadır: "Onlar bir de: ‘Sayılı günler dışında bize ateş asla dokunmaz’ dediler. De ki: ‘Buna dair Allah’tan bir ahid mi aldınız? Allah asla ahdinden dönmez, yoksa Allah’a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz? Hayır, kim kötülük işler ve günahı kendisini çepeçevre kuşatırsa onlar cehennemliklerdir, orada ebedi kalıcıdırlar." (el-Bakara, 2/80-81)
4- Cehennemlikler oradan çıkacaklar ve o da içinde hiçbir şey olmaksızın, olduğu halde kalacaktır.
5- Hâdis (sonradan yaratılmış) olduğundan, kendi kendisine yok olacaktır. Sonradan hâdis olduğu sabit olan bir şeyin baki kalması imkânsızdır. Bu ise Cehm’in ve taraftarlarının görüşüdür. Az önceden de geçtiği üzere bu hususta cennet ile cehennem arasında da ona göre bir fark yoktur.
6- Cehennem ehlinin hareketleri son bulacak ve onlar hiçbir acı duymayan, cansız varlıklara dönüşeceklerdir. Bu da -az önce geçtiği üzere- Ebu’l-Huzeyl el-Allaf’ın görüşüdür.
7- Yüce Allah -sünnet’te varid olduğu üzere- oradan dilediği kimseleri çıkartır, sonra da dilediği kadar bir süre varlığını devam ettirir. Sonra da yok eder, çünkü O, cehennem için son bulacağı bir süre takdir etmiştir.
8- Yüce Allah oradan sünnet’te varid olduğu üzere dilediği kimseleri çıkartır. Orada kâfirler ise -Tahâvî’nin dediği şekilde- sonu gelmeyecek ve ebedi olmak üzere kalacaklardır.
Bu son iki görüş dışındaki görüşlerin batıl oldukları açıkça ortadadır.
Ehl-i sünnet’in benimsediği bu iki görüşün de delillerini tetkik edelim:
Birinci görüşü benimseyenlerin delillerinin bazıları şunlardır: Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Şöyle buyuracak: ‘Allah’ın dilediği müstesnâ olmak üzere içinde ebedi kalıcılar olarak ateş sizin barınağınızdır.’ Şüphesiz Rabbin hikmeti sonsuz olandır, herşeyi bilendir." (el-En’âm, 6/128); "Bedbaht olanlar ateştedirler. Onlar orada yüksek hırıltılarla ve inleyerek solurlar. Onlar gökler ve yer ayakta durdukça, orada ebediyyen kalıcıdırlar, Rabbinin dilediği kadarı müstesnâ. Şüphesiz Rabbin dilediğini yapandır." (Hud, 11/106-107) Bu buyruklarda sözü edilen iki istisnâdan sonra cennetlikler için sözü edilen istisna yapılmamıştır. O da Yüce Allah’ın: "Bu arkası kesilmeyen bir bağıştır." (Hud, 11/108) buyruğudur. Yüce Allah’ın: "Sonsuz devirler boyunca, içinde kalacaklar." (en-Nebe’, 78/23) buyruğu da bu görüşlerine delil gösterilmiştir.
İşte bu görüş yani cehennemin sonunun geleceği, cennetin ebedi olacağı görüşü Ömer, İbn Mes’ud, Ebu Hureyre, Ebu Said ve başkalarından da nakledilmiştir
el-aküdetül tehaviyye