Şu Hususlar Ehl-i Sünnet Ve’l-Cemaat Akidesindendir:
Şüphesiz onlar (ehli sünnet ve’l-cemaat) Allah’u Teala hakkında, (O’nun) güzel isimlerinden ve yüce sıfatlarından, O, kendisi için neyi isbat etmişse ve yine Rasul’ü (Sallallahu aleyhi ve sellem) O’nun hakkında neyi isbat etmişse onu isbat ederler. Kur’an’ın ve Rasulullah’dan (Sallallahu aleyhi ve sellem) sabit
olmuş hadislerin dışına çıkmazlar. Bu lafızları isbat ederler ve Kur’an’ın indiği dil olan Arap dilindeki manalarını bilirler. Ehl-i Sünnet bunların keyfiyetini/şeklinin nasıl olduğunu Allah’a bırakırlar. Çünkü Yüce Allah
bunun bilgisini kendisine has kılmış, insanlardan hiçbirine bu konuda bilgi vermemiştir. Ve onlar bu önemli konuda, şeriatta sabit olan esaslara göre hareket ederler. Kim bu esasları gözetirse sapmalardan korunur.
Kur’an ve Hadiste Geldiği Şekilde Allah’u Teala’nın Vasfı:
BİRİNCİSİ ŞUDUR: Ekleme ve çıkarma yapmaksızın, Allah’ın (Azze ve Celle) kendisi için isbat ettiği veya Rasulü’nün (Sallallahu aleyhi ve sellem) O’nun için isbat ettiğini, isbat etmek. Çünkü Allah kendisini herkesten daha iyi bilendir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
Allah (Azze ve Celle) Yaratılmışlara Benzemez:
İKİNCİSİ: Allah’u Teala’yı sıfatlarında yaratılmışlara benzemekten tenzih etmek. Yüce Allah şöyle buyurur :
“O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. Ve O işitendir, görendir.” (Şûra-11)
“O’nun hiçbir dengi olmamıştır” (İhlas-4)
Yüce Allah’ın sıfatlarının nasıllığını hiç kimse bilemez (kavrayamaz).
ÜÇÜNCÜSÜ: O’nun sıfatlarının nasıllığı idrake kalkışılmaz. Yüce Allah şöyle buyurur :
“(Onlar) O’nu ilimleriyle kuşatamazlar” (Tâhâ-110)
“O’nun bir adaşını biliyor musun?” (Meryem-65)
“Rahman arşa istiva etmiştir” (Taha 5)
ayeti de Allah Teala’nın Kur’anda birkaç yerde bildirdiği sıfatlardandır. Buradan Allah’ın arşa istiva ettiği anlaşılır. İstiva hakikidir. İstivanın anlamını biliriz fakat keyfiyetini/nasıllığını bilmeyiz.
Arşın Üzerine İstivanın Manası:
Onun manası: Arap dilinde geldiği gibi ve ehli sünnet ve’l-cemaatin üzerinde ittifak ettiği üzere bu mana, yükseklik ve yükselmektir (yücelik ve yüksekliktir).
İstivanın Nasıllığı Bilinemez:
Bu istivanın nasıllığına gelince, kendisinin hiçbir ortağı olmayan Allah’tan başkası onu bilemez.
İşitme ve Görme Sıfatı Bahsi:
Ve bundan dolayı –aynı şekilde- Yüce Allah şöyle buyurur :
Bu ve bunun gibi ayetlerden Allah’ın işitme sıfatının ispat edildiğini anlarız. Arap dilinde sem’/işitmek; sesleri idrak etmektir. Allah Teala’nın mahlukuna benzemeyen işitme sıfatıyla sesleri idrak ettiğini ispat/kabul ederiz.
Bunun keyfiyetini Allah’u Teala’ya bırakırız. “Nasıl işitiyor?” demeyiz. (Allah) Tebareke ve Teala bize (bunu) göstermediğinden dolayı bunu da (Allah’a) bırakırız. Bilakis (Allah) Celle ve Ala (bunu (keyfiyetini)) kendi ilmine ayırdı.
Görme Sıfatının Manası:
Bunun gibi görme (basar) (da) görülebilen şeyleri idrak etmektir. Sahihi Müslim’de Ebu Musa El-Eşari ( R )’den sabit olduğu gibi; Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Allah kesinlikle uyumaz, uyumak O’na yakışmaz. Ölçüyü alçaltır ve yükseltir. Gecenin ameli gündüzün amelinden önce O’na yükselir ve gündüzün ameli gecenin amelinden önce (O’na yükselir). O’nun örtüsü Nur’dur. Eğer onu açsa idi yüzünün subuhatı, mahlukatından gördüğü herşeyi mutlaka yakardı.”
Allah (c.c) için görme (sıfatını) gerçek manada isbat ederiz. O (c.c) onunla (görme sıfatıyla) görünen şeyleri idrak eder. Ancak O’nun bu görmesinin nasıllığını bilmeyiz. Bununla beraber Allah’ın (c.c) bize şu buyruğuyla öğrettiğini biliriz:
Bunlar, Allah’u Teala’nın isimleri hususunda ehli sünnetin izlediği yolun örnekleridir.
Şüphesiz onlar (ehli sünnet ve’l-cemaat) Allah’u Teala hakkında, (O’nun) güzel isimlerinden ve yüce sıfatlarından, O, kendisi için neyi isbat etmişse ve yine Rasul’ü (Sallallahu aleyhi ve sellem) O’nun hakkında neyi isbat etmişse onu isbat ederler. Kur’an’ın ve Rasulullah’dan (Sallallahu aleyhi ve sellem) sabit
olmuş hadislerin dışına çıkmazlar. Bu lafızları isbat ederler ve Kur’an’ın indiği dil olan Arap dilindeki manalarını bilirler. Ehl-i Sünnet bunların keyfiyetini/şeklinin nasıl olduğunu Allah’a bırakırlar. Çünkü Yüce Allah
bunun bilgisini kendisine has kılmış, insanlardan hiçbirine bu konuda bilgi vermemiştir. Ve onlar bu önemli konuda, şeriatta sabit olan esaslara göre hareket ederler. Kim bu esasları gözetirse sapmalardan korunur.
Kur’an ve Hadiste Geldiği Şekilde Allah’u Teala’nın Vasfı:
BİRİNCİSİ ŞUDUR: Ekleme ve çıkarma yapmaksızın, Allah’ın (Azze ve Celle) kendisi için isbat ettiği veya Rasulü’nün (Sallallahu aleyhi ve sellem) O’nun için isbat ettiğini, isbat etmek. Çünkü Allah kendisini herkesten daha iyi bilendir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“De ki: Siz mi daha iyi bilirsiniz yoksa Allah mı? Ve Allah katında şahitliği gizleyenden daha zalim kimdir? Allah asla yaptıklarınızdan habersiz değildir.” (Bakara-140)
Ve Allah’tan sonra, Allah’ı, Rasulullah’dan (Sallallahu aleyhi ve sellem) daha iyi bilen kimse yoktur. Yüce Allah şöyle buyurur : “O (Allah Rasulü (S)) hevasından konuşmaz. O ‘(nun konuştuğu) ancak kendisine
vahyedilen bir vahiyden başkası değildir.” (Necm-3,4)
Allah (Azze ve Celle) Yaratılmışlara Benzemez:
İKİNCİSİ: Allah’u Teala’yı sıfatlarında yaratılmışlara benzemekten tenzih etmek. Yüce Allah şöyle buyurur :
“O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. Ve O işitendir, görendir.” (Şûra-11)
“O’nun hiçbir dengi olmamıştır” (İhlas-4)
Yüce Allah’ın sıfatlarının nasıllığını hiç kimse bilemez (kavrayamaz).
ÜÇÜNCÜSÜ: O’nun sıfatlarının nasıllığı idrake kalkışılmaz. Yüce Allah şöyle buyurur :
“(Onlar) O’nu ilimleriyle kuşatamazlar” (Tâhâ-110)
“O’nun bir adaşını biliyor musun?” (Meryem-65)
“Rahman arşa istiva etmiştir” (Taha 5)
ayeti de Allah Teala’nın Kur’anda birkaç yerde bildirdiği sıfatlardandır. Buradan Allah’ın arşa istiva ettiği anlaşılır. İstiva hakikidir. İstivanın anlamını biliriz fakat keyfiyetini/nasıllığını bilmeyiz.
Arşın Üzerine İstivanın Manası:
Onun manası: Arap dilinde geldiği gibi ve ehli sünnet ve’l-cemaatin üzerinde ittifak ettiği üzere bu mana, yükseklik ve yükselmektir (yücelik ve yüksekliktir).
İstivanın Nasıllığı Bilinemez:
Bu istivanın nasıllığına gelince, kendisinin hiçbir ortağı olmayan Allah’tan başkası onu bilemez.
İşitme ve Görme Sıfatı Bahsi:
Ve bundan dolayı –aynı şekilde- Yüce Allah şöyle buyurur :
“Muhakkak ki Allah, işitendir, görendir.” (Nisa-58)
Bu ve bunun gibi ayetlerden Allah’ın işitme sıfatının ispat edildiğini anlarız. Arap dilinde sem’/işitmek; sesleri idrak etmektir. Allah Teala’nın mahlukuna benzemeyen işitme sıfatıyla sesleri idrak ettiğini ispat/kabul ederiz.
Bunun keyfiyetini Allah’u Teala’ya bırakırız. “Nasıl işitiyor?” demeyiz. (Allah) Tebareke ve Teala bize (bunu) göstermediğinden dolayı bunu da (Allah’a) bırakırız. Bilakis (Allah) Celle ve Ala (bunu (keyfiyetini)) kendi ilmine ayırdı.
Görme Sıfatının Manası:
Bunun gibi görme (basar) (da) görülebilen şeyleri idrak etmektir. Sahihi Müslim’de Ebu Musa El-Eşari ( R )’den sabit olduğu gibi; Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Allah kesinlikle uyumaz, uyumak O’na yakışmaz. Ölçüyü alçaltır ve yükseltir. Gecenin ameli gündüzün amelinden önce O’na yükselir ve gündüzün ameli gecenin amelinden önce (O’na yükselir). O’nun örtüsü Nur’dur. Eğer onu açsa idi yüzünün subuhatı, mahlukatından gördüğü herşeyi mutlaka yakardı.”
Allah (c.c) için görme (sıfatını) gerçek manada isbat ederiz. O (c.c) onunla (görme sıfatıyla) görünen şeyleri idrak eder. Ancak O’nun bu görmesinin nasıllığını bilmeyiz. Bununla beraber Allah’ın (c.c) bize şu buyruğuyla öğrettiğini biliriz:
“O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. Ve O işitendir, görendir.” (Şûra-11)
Bunlar, Allah’u Teala’nın isimleri hususunda ehli sünnetin izlediği yolun örnekleridir.