Ebu Ümame anlatıyor: “Rasûlüllah Elinde değneğine yaslanmış şekilde yanımıza geldi. O gelince biz ayağa kalktık.” O: “Acemler'in birbirlerini yüceltmek için ayağa kalktıkları gibi siz de kalkmayın” buyurdu.( S. Ebi Davud, Kitab El-Edeb, Bir adamın başka bir adama (tazim-saygı) Amacıyla Ayağa Kalkması Babı 153, H. No: 5230, c. 5, s. 398; Müsned, V/253, 256)
Bir defasında Sa'd b. Mu'az'i istemişlerdi, gelince yanında bulunanlara:"Efendinize (ya da hayırlıniza) ayağa kalkın" buyurdular.(Buhari, isti'zan 26; Ebu Davud, edep 144; Müsned, VI/142; Tirmizi, edep 13)
Asr-i saadette mü'minlerin Hz. Peygamberi gördüklerinde ayağa kalkma adetleri yoktu. Hatta Enes b. Malık der ki: Insanların Hz. Peygamberden daha çok sevdikleri bir kimse yoktu. Buna rağmen onu gördüklerinde ayağa kalkmazlardı. Çünkü onun bundan hoşlanmadığını bilirlerdi. Fakat uzaktan gelen birisini karşılamak üzere ayağa kalkarlardı.(Ibn Teymiye Külliyati I/450-51)